REPLY 1988

KONU
Deoksun(Lee Hyeri), Junghwan(Ryu Jun Yeol), Sunwoo(Go Kyung Pyo), Taek( Park Bo Gum) ve Dongryong(Lee Dong Hwi) aynı mahallede büyüyen 5 yakın çocukluk arkadaşıdır. Tıpkı kendileri gibi aileleri de birbirleriyle çok yakındır. Hikâye 1988‘de Ssangmungdong’da geçmektedir ancak günümüze dönüşler de vardır.

İzlemeyi düşünmediğim ama pandemide ilk bölümüne bir bakayım dedikten sonra bırakamadığım dizilerden biri oldu. Sonundan sahnelerin da yer alınca en sonunda kim kiminle birlikte olmuş diye meraktan izlemeyi bırakamadım. İlk bölümdeki beni etkileyen sahne durmadan diğer evlere bir tabak yemek götürmeleri çok güzeldi. Artık oflayarak sokakta karşılaşıyorlardı.
Ağlamayı hiç sevmem dram asla izlemem ama dram olmamasına rağmen beni özellikle de son bölümlerde göz yaşları için deizlettirdi. Kimi yerler de güldürdü kimi yerlerde sahneler bittikten sonra bende onlarla birlikte ağladığımı fark ettim. Sıcacık bir diziydi.

İtiraf edeyim biraz uzun yapmuşlar. Türk dizileri kadar olmasa da bir kore dizisine göre uzundu. İlerleterek izlediğim sahneler oldu.

Ama en çok da ne hissettim diye dizinin sonunda durup düşününce cevabım kıskançlık oldu. Evet o yakın arkadaşlığı, küçüklüklerinden beri yakın olamaları ve büyüyünce de aynı kalabilmeleri. Çocukluk arkadaşınla birlikte olmak ve seni herşeyini bilmesine rağmen sevmesi.

Tabiki tamamen kıskançlık değildi. İnsan kendi ailenin fedakarlıklarını da fark edip iyi ki dediğim gidip aileme sarılmak istediğim anlar oldu.

Kesinlikle izlenmeli mi? Buna cevap veremem. Çok duygusal ve gerçek hayattan bir diziydi. İzleyince korenin aile yapısının da bize benzerliği belki de duyguları bu kadar derinden hissetiren. Oyunculukları da eklemezsek olmaz. , ağlıyorlar bir damla gözyaşı. Pıt. O kadar çok ayrıntıya yer verilmişti ki o yıllara ait. Sanki şu an bambaşka bir zamanda hissi yaratıyor. Çok eski zamanlar değil ama bir o kadar da ulaşılamayacak kadar uzakta.

Ailelerin kıskançlık olmadan birbirleri ile iletişimleri. Aslında onlarında yakın arkadaş olmaları. İşte esas kısım burası 🙂

Deuk Suk. Sanırım bu karakter en sevdiklerimden biriydi. Kimden ilgi görse kalbi oraya kayıyordu. Lisede ki yaşanan duygularımızın birebir aynasıydı bu karakter. Şu küt saçlarıyla, gülüşüyle..
Ablasıyla olan kavgaları. Saç baş kavga ediyorlar bildiğin. Kardeşliğin özü işte bu kavgalar 🙂 Ama hani derler ya çocuklar ailelerinin yansımasıdır. İşte anne babasının kavgaları da böyle gürültülü.
Bodrum katta yaşam. Borç içinde ve elindeki az parayı da insanlara üzüldüğü için boş eşyalara harcayan bir baba. Çok başarılı ama maddi durumlarından dolayı hukuk yerine çğretmenlik okuyan ve tüm mahalledeki çocukların korktuğu bir abla ve erkek kardeş.

Ama son olarak eklemek gerekirse bu gülüş için izlenir 🙂

Yorum bırakın